80’li yıllardan aklımda net olarak kalan görüntülerden biri de, evimizin içki büfesinde her daim yerini koruyan Gordon’s marka cin şişesiydi. Yarım kutu birayla zilzurna sarhoş olmayacak kadar alkol toleransı geliştirmeye başladığım yaşta, yani 90’ların sonunda, tadına tahammül edemediğim için içine bir tam limon sıktığım biradan başka bir içki arayışına girdim. Evet güzel şarap gerçekten çok güzeldi, ancak benim öğrenci bütçemi aşmasının yanı sıra, herkesin bira veya iyi ihtimalle vişne votka içtiği bir ortamda şarap içmek biraz tuhaf oluyordu. Ya da o yaşta bana öyle geliyordu. Diğer yandan maternal ailemin tüm kadınlarının rakıcı olması benim de bu yatkınlığa sahip olmama sebep olmuştu, ama rakıyı adabıyla içmeyeceksem hiç içmemem gerektiği de daha ondört yaşındayken anneannem tarafından tembih ve tebliğ edildiğinden o ihtimal de ortadan kalkıyordu. Sonuçta kendimi bir anda cinin kollarında buldum ve onaltı senedir de mutlu bir ilişkimiz var. (Merhaba google’dan halk arasında “üç harfliler” diye anılan cinlerle ilgili arama yapıp bu yazıma gelenler, sizi hayâl kırıklığına uğrattığım için özür dilerim.)
Peki ama bu cin nedir, nasıl yapılır?
Diğer %40-50 alkollü içkilerden en temel farkı ardıç ağacı meyvesiyle damıtılması olan cin, üretildiği bölgeye göre 10’dan fazla tahıl, baharat, tohum ve meyveyle tatlandırılıyor. Mesela cin konusunda eğitimsiz damakların bile kolayca ayırt edebileceği greyfurt, portakal, limon aromaları Güney Avrupa cinlerinde baskınken, Asya’ya gittikçe acıbadem, anason ve tarçın ekleniyor; Güney Amerika’da ise kişniş aroması öne çıkıyor.
18. yüzyıldan bugüne hem klasik, hem de elegan bir içkibirey olarak gelmeyi bilmiş cinin en bilinen çeşitlerinden bahsedeyim biraz da.
London Dry: Gözümüzün önüne bir cin şişesi getirdiğimizde bu cin %75 ihtimalle London Dry cindir diye iddialı bir giriş yapmak istedim. Tüm cinlerde bulunan doğal elementlere sahip olan London Dry cinin en önemli özelliği distile edilme işlemi bittikten sonra aroma veya renk eklenememesi. Baskın ardıç ağacı meyvesinin ve hafif turunç aromasının alındığı bu cinlerin en bilinen markaları; Gordon’s, Beefeater, Bombay Sapphire, Tanqueray.
Plymouth: London Dry cin, gerekli kriterleri sağladıktan sonra dünyanın her yerinde üretilebiliyorken, bu cool arkadaşımız yalnızca Plymouth, İngiltere’de üretilebiliyor. Tadı London Dry cinden biraz daha şekerli ve topraksı ve meyvemsi aromaları baskın; bu yüzden de cin tonik yerine martini için daha uygun bulunuyor. Günümüzde artık sadece tek bir marka bu cini üretiyor, o da Plymouth Dry cin. Cool olduğunu söylemiştim.
Old Tom: 18. yüzyılda İngiltere’de çok popüler olup, zamanla London Dry’ın yükselişiyle çok nadir bulunan bir cin haline gelen Tom ağabey, London Dry’dan daha tatlı, ardıç meyvesi aroması daha silik ve Tom Collins kokteyli için ilk akla gelen cin türü. Son on yılda cinin birden eski şaşaalı günlerine dönmesiyle Old Tom cin üreticileri de artmaya başladı. Bunlardan en bilineni Hayman’s markası.

“Peki ya Hendrick’s, o hangi türe giriyor?” dediğinizi duyar gibiyim cinseverler. İskoçya’da üretilen Hendrick’s, içindeki gül ve salatalık aromaları distile işlemi bittikten sonra eklendiği için, diğer elementleri ve şeker miktarı aynı olduğu halde London Dry cin kategorisine girmiyor. Ama biz onu böyle de seviyoruz, cin tonikte kullanacaksak içine asla limon koymuyoruz, ince bir dilim salatalıkla taçlandırıyoruz.
Bir sonraki yazımda hangi cin, hangi kokteyle yakışır, eve misafir geldiğinde az malzemeyle nasıl artist cin kokteylleri yapabiliriz bilgilerini verene kadar, belki aylardır ilmek ilmek işlediğim şu, Kaş, Balkon, Cintonik playlist’ini dinlemek istersiniz.

Photo credit:
http://cigarandspirits.com/featured-spirits-gin/
http://susanna-dan.com/2013/03/homemade-gin/dsc_7719_1/
http://www.icecreamnation.org/2014/08/gin-tonic-ice-popsicles/
http://www.zestvip.com/drink-up-gin-is-good-for-you/
https://thefigtreeblog.com/2012/06/raspberry-gin-cocktail-with-chamomile-syrup.html
http://www.gin-eva.com/de/how-much-do-you-know-about-gin/
Kütahya’da 3. doğumgünümü kutladığımız fotoğraflar var, babamın Gordon’s şişesi masanın pastayla birlikte baş kahramanlarından. Annemin anlatmaktan hiç sıkılmadığı hikayeye göre o gün ben ısrarla gidip gelip babamın bardağını koklayınca, gel kızım tat bakalım, diye vermiş bardağı bana. Cinle ilk tanışmam bu şekilde.
Sonrasında da biranın verdiği aşırı hazımsızlık hissi, şarabın (senin de dediğin gibi) bir türlü ortama uymaması, vodkanın nedense aklıma hep reina ve escort bireyleri getirmesi, diyetisyenimin alkol alacaksan cin – tonik kötünün iyisidir tavsiyesi ve tabii “ben bi cin-tonik alayım” cümlesinin havalılığı sebebiyle birinci tercihim oldu.
Yazı gerçekten çok bilgilendirici bu arada, ilk duty-free alışverişinde alınacaklar belli oldu şimdi.
Sevgiler
BeğenLiked by 2 people
“Çok merak ediyorsan gel dene kızım” repliği bizim evde de bütün çocukluğum boyunca sayısız kez yankılandı. 10 yaşıma gelene kadar tüm içkilerin ve sigaranın tadına bakmış, kendime en uygun alkol olarak da kolonyaya karar vermiştim. Salondaki sehpanın altına girip kolonya şişesine dadandığımı annem kendisiyle tanıştırdığım her erkek arkadaşıma mutlaka anlatırdı. Yaş ilerleyince damak gelişiyor ve tercihler değişiyor allahtan :)
BeğenBeğen
Ruh eşim misin? 6 yaşındayken bir gün kreş çıkışı çok dertlenip kendimi kolonyaya vurmuştum. Evet, iyi ki değişiyor.
BeğenLiked by 2 people
Ay lav yu Silgi hanimcim. Burada gecenlerde bi Cin Festivali oldu, bi dahakine birlikte gitsek keşke ^^ ben elderflowerli tonik ile de seviyorum cinimi. Cicekli, az tatli, sempatik bir sey oluyor. Cin-tonik benim icin hep yaz vakti bir gun batimi, bodrum mandalinalari.
BeğenLiked by 2 people
Arlaryutu Deryikcim. Keşke gitsek. Burada da sadece gin shot ve gin cocktails satan barlar var, ben de seni oralara götürmek istedim şimdi.
BeğenLiked by 1 kişi
beni de götür, tşkrlr.
BeğenBeğen
Ceren, benim en sevdiğim hali cin fizz, cin fizz için çocuğumu keserim o derece seviyorum, dışarıda da içiyorum ama en çok evde kendim hazırlamayı seviyorum. Şimdi senden gelecek diğer tarifler için meraklandım çok.
BeğenLiked by 1 kişi
Cin fizz benim evladım gibi. Kalori hesabı yapmaya başladığım günler cin toniği bırakıp hemen fizz’e dönüyorum. Tarifler yakında, bardakla kaşıkla.
BeğenLiked by 2 people
ohh nasıl ferah, mis gibi, yaz gibi bi konu olmuş. Şahanesin.
BeğenLiked by 2 people
o zaman yazıyla beraber cin sezonunu açıyoruz :)
BeğenLiked by 2 people
ada cin’den de bahsetseydiniz keşke :)
BeğenLiked by 1 kişi
İlk yazı çok uzun olup sıkıcı hâle dönüşmesin diye böyle bıraktım. Not alayım, başka bir yazıda ondan da bahsederim :)
BeğenBeğen
bir cin bir cin daha, cincin! Neeeeee hahahahaha
BeğenBeğen
Plymouth İngiltere’de değil Amerika’da
BeğenBeğen
mcanthebartender bey, barmenlik bilgilerinizin yetersizligiyle yuzlesmenize vesile olmaktan hosnut oldugumu soyleyemem elbette, ancak google diye cok guzel bir site var, tavsiye ederim. afiyet olsun.
BeğenLiked by 1 kişi